Şirketlere büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlığı sunan Sistem Global, 2014’ten bu yana, Türkiye’nin Asya pazarındaki rekabet gücünün artırılması, Singapur, Malezya ve Endonezya gibi pazarlardan Türkiye’ye gelecek yabancı yatırımların teşvik edilmesi ve her iki ülke arasındaki ticaretin güçlendirilmesi hedefleri kapsamında çalışmalar yürütüyor. Asya Pasifik ülkelerine ihracat gerçekleştiren veya gerçekleştirmeyi hedefleyen firmalar için çeşitli araştırmalar yürüten Sistem Global, “Türkiye – Singapur, Malezya ve Endonezya Ticari İlişkileri Raporu” ile Asya pazarındaki fırsatlara mercek tutuyor.
Singapur, Malezya ve Endonezya’nın ithalat ve ihracat verilerinin incelendiği ve Türkiye ile ticari ilişkilerinin ele alındığı raporda, bölgenin ortak ihtiyaçlarına ve Türk ihracatçıları için çeşitli yatırım fırsatlarına da değiniliyor.
Asya pazarına açılan kapı: Singapur
Raporda yer alan bilgilere göre Türkiye’nin cari fazla verdiği ülkelerden biri olan Singapur’un başlıca ticari ortakları arasında transit ticaretin gerçekleştiği başta Çin, Malezya ve Endonezya olmak üzere ABD, Kore ve Japonya yer alıyor. Türkiye ihracatı ise 2021 yılında bir önceki yıla göre %159 artarak 890 milyon dolara ulaşmış ve 2019 yılındaki 750 milyon dolarlık rekor kırılmış durumda.
Singapur ekonomisini %73,6 ile hizmet, %26,4 ile sanayi, %14 ile elektronik ve endüstriyel üretim, %26 ile kimyasallar, %10 ile biyomedikal, %22 ile taşımacılık mühendisliği ve %11 ile genel imalat sektörleri oluşturuyor. 2021 yılında Singapur’un toplam ithalatı 406,9 milyar dolar gerçekleşirken 39,8 milyar dolar ile elektronik devreler, en çok ithal edilen ürün grupları arasında ilk sırada bulunuyor.
Asya Kalkınma Bankası’nın bölgedeki gelişmekte olan ülkelerin altyapı ihtiyaçlarının 2030 yılına kadar 26 trilyon doları aşacağı yönündeki öngörüsüne dikkat çekilen raporda, Singapur’un Türk firmalarının Güneydoğu Asya’daki altyapı yatırımlarına önemli bir geçit olarak konumlandığına dikkat çekiliyor.
Singapur ayrıca, Dünya Bankası tarafından yapılan, ülkelerin şirket kurma ve işe başlama, yapılaşma izni alma, krediye erişim, ticari anlaşmazlıkların çözülme hızı, vergi sistemleri, azınlık hissedar haklarını koruma gibi ticari mevzuatlarının ve iş hayatındaki uygulamalarının incelendiği Doing Business (Dünya İş Yapma Kolaylığı Endeksi) sıralamasında 190 ülke arasında iş yapma kolaylığı açısından uzun yıllardır ilk sıralarda yer alıyor.
En cazip yatırım hedefi: Malezya
2021 Dünya Rekabet Endeksi’ne göre dünyanın en rekabetçi 25’inci ekonomisine sahip Malezya’nın başlıca ticaret ortakları Çin, Singapur ve ABD. Tarım ve emtia bazlı ekonomiden güçlü üretim ve hizmet sektörlerine sahip bir ekonomiye başarılı bir şekilde geçen Malezya’nın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) %30’undan fazlasını dış ticaret oluştururken işlerin %40’ının ise ihracat faaliyetleriyle direkt olarak bağlantısı bulunuyor.
Milken Enstitüsü tarafından oluşturulan Küresel Fırsat Endeksi’nde Malezya’nın 2022 yılı için en cazip yatırım hedefi olarak seçildiği bilgisine yer verilen raporda, yatırımların %89’unun Hollanda, Singapur, Çin, Avusturya ve Japonya ülkelerindeki yatırımcılar tarafından gerçekleştirildiği ve yatırımların çoğunun imalat, hizmet sektörü ve birincil sektörlerde gerçekleştiğine dikkat çekiliyor.
Türkiye – Malezya ticari ilişkilerinin detaylı analizinin yapıldığı raporda, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ve Havelsan gibi kurumların Malezya’daki faaliyetleri dolayısıyla Malezya’nın Türkiye için uzun zamandır istikrarlı bir teknoloji ithalatçısı ve kullanıcısı olduğu ifade ediliyor. İki ülke arasındaki iş ilişkilerinin karşılıklı olduğu, ortaklıkların her iki ülke için de istihdam ve kariyer fırsatları sağladığının altı çizilerek, Malezya’nın Türkiye’ye yaptığı yatırımın 2.6 milyar dolardan fazla olduğu bilgisine yer veriliyor.
Küresel helal endüstrisi 5 yıl içinde 11.2 trilyon dolara ulaşacak
Malezya aynı zamanda küresel helal endüstrisinde öncü olduğuna vurgu yapılırken, helal sanayi sektörünün değerinin 2028’e kadar 11.2 trilyon dolara çıkması beklendiği ifade ediliyor. Buna göre Malezya, helal endüstrisinde kapsamlı bir ekosistem sunarak, Müslüman ülkeler için önemli fırsatlar sunuyor.
Ayrıca, Dünya genelinde ikinci büyük palm yağı ihracatçısı olan Malezya, 2021’de Türkiye’ye gıda, ev ve kişisel bakım sektörlerinde kullanılmak üzere 1.06 milyar doların üzerinde palm yağı ve ürünü ihraç etti.
Altyapı malzemelerinde yüksek talep
Rapora göre Endonezya’da altyapı eksikliği, ekonomik ve sosyal kalkınmanın tam potansiyeline ulaşmasına engel oluyor. Önemli miktarda demir-çelik ve diğer altyapı malzemelerine ihtiyaç duyan Endonezya, bu ürünlerin ancak ithalatını gerçekleştirebiliyor. Endonezya’daki bu ihtiyaç ve Türkiye’nin demir sektöründeki konumu, Türk ihracatçıları için bir fırsat olarak görülüyor.
Endonezya bir takımada ülkesi olduğu için ülkenin iletişim altyapısının kendine has zorluklar barındırıyor olması, raporda değinilen bir diğer unsur olarak yer alıyor. Ulaşım, bilgi ve iletişim altyapısının geliştirilmesinin gerektiği vurgulanırken özellikle, inşaat sektöründeki altyapı ihtiyacının altı çiziliyor.
Endonezya’ya 271 milyon dolar hacminde ihracat yaptık
Rapora göre Endonezya’nın sürekli bir büyüme ivmesiyle artan ithalat hacmi, 2021 yılında 195 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Endonezya’ya ihracatı ise 271 milyon dolar seviyesinde. Özellikle son yıllarda buğday unu, zeytinyağı, zeytin, domates sosu, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, yaş meyve ve sebzelerin yanı sıra sanayi ürünleri, demir çelik ürünleri, değirmen makineleri, gıda işleme, paketleme makineleri ve ekipmanları, tekstil makineleri, ağaç işleme makineleri, inşaat malzemeleri, mermer, halı, seccade ve savunma sanayi ürünleri gibi ürünler için potansiyel bir pazar olan Endonezya; Türk yatırımcılar için çeşitli fırsatlar sunuyor.