Ayçiçeği üretiminde Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olan Balıkesir’de çiftçiler hasat yapmaya başladı. 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında çalışmalarını sürdüren Cargil, Bandırma’da gerçekleştirilen hasat törenine dair gelişmeleri aktardı.
“Tarlada dijitalleşme geleceğimiz için önemli”
TÜSİAD Gıda, İçeçek, Tarım Çalışma Grubu Üyesi, Doktar’ın Kurucu Ortağı Tanzer Bilgen de çiftçinin toprağına her ne yapıyorsa bir karşılığı olduğunu söyledi. Bilgen, “Toprakta verimi artırmanın yolu bitkiyi çok iyi tanımaktan geçiyor. Bunu da teknolojiyle yapmak mümkün. Dijital toprak analizleri, tarımsal sensör istasyonları, uydudan tarla sağlığı takibi son derece kritik. 1000 Çiftçi 1000 Bereket bu açıdan çok güzel bir örnek. Program, dijital dönüşümü çiftçilerin iş yapış şekline entegre ederek onların toprağında teknoloji ve bilime dayalı yöntemler kullanabilmesine olanak sağlıyor. Böylece, gübreleme, sulama, ilaçlama gibi zirai uygulamaları bilimsel yöntemler ile yapıyorlar. Sonuç olarak topraktan daha kaliteli ürün elde ediyor, dolayısıyla da verimliliklerini artırıyorlar. Türkiye’de 24 milyon hektar tarım alanı var. Bunların sadece 21-22 milyon hektarında tarım yapılabiliyor. Bu arazilerden üretilen değer yaklaşık 50 milyar ABD doları. Tarımda dijital dönüşümün Türkiye geneline yayılması, tarlaların katma değerini de orta vadede 65 milyar ABD dolarına, uzun vadede 100 milyar ABD dolarının üzerine çıkarabilir. Çiftçinin, toplumun, ülkemizin, daha büyük ölçekte dünyanın geleceği için tarımda dijital dönüşüm son derece önemli,” diye konuştu.
Örsel: Verim artınca gelir de artıyor
Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan Kurumsal İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Arzu Örsel de çiftçilere bereketli bir hasat dönemi diledi. 1000 Çiftçi 1000 Bereket’in Türkiye’nin 14 ilinde, 4 bini aşkın mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi çiftçi ile yola devam ettiğini belirten Örsel, şunları söyledi:
“1000 Çiftçi 1000 Bereket, tamamen toplumsal faydaya odaklanan, ticari yönü olmayan bir program. Çiftçilerin verimini ve refahını artırmak, tarımda sosyal ve dijital dönüşümü desteklemek amacıyla yola çıktık. Sürdürülebilir tarım uygulamaları ile toprağımızın, suyumuzun korunmasına katkı sağlamayı hedefledik. Tarımda dijital dönüşüm konusu son derece kritik. Program ile çiftçiler meteoroloji-sulama ve tahmin istasyonu, uydudan tarla sağlığı takibi gibi dijital tarım araçlarından faydalanıyor. Sürekli ve düzenli eğitimler, 7/24 danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Her yıl bini aşkın çiftçi programımıza dahil oluyor. Uzman ziraat mühendisleri çiftçilerimize sürekli danışmanlık hizmeti veriyor. Bugüne kadar yaklaşık 80 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 400 bin dekar alanda 3 bin 300’den fazla dijital toprak analizi gerçekleştirdik. Çiftçi bu sayede toprağın sesini daha iyi duyuyor, dilini daha iyi anlıyor, tarlasını daha iyi tanıyor. Dolayısıyla verimleri de refahları da artıyor. Çiftçilerimiz geçen yıl zorlu iklim koşullarına ve kuraklığa rağmen yüzde 23’e varan oranda verim elde etti. Aynı zamanda, Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (Social Return on Investment, SROI) raporuna göre, programa yatırılan her 1 TL’nin, 2019 yılında 2,53 TL, 2020 yılında 2,78 TL ve 2021 yılında ise 3,03 TL değerinde sosyal getirisi oldu. Yaptığımız çalışmaların çiftçilerimize verim ve refah artışı olarak yansımasından mutluluk duyuyoruz. Cargill olarak toprağın sağlığının gıda sisteminin geleceğini, sürdürülebilirliğini ve verimini temelden etkilediğinin bilincindeyiz. Bu yıl tarlada sera gazı emisyonu takibi çalışmalarına da başladık. Uluslararası standartlara uygun Karbon Ayak İzi hesaplamalarımızı yapıyoruz. Ardından Karbon Ayak İzi azaltımı için eğitimler, uygulamalar ve birebir çiftçimizle çalışmaları yaygınlaştıracağız. 1000 Çiftçi 1000 Bereket’in gıdanın geleceğini sahiplenen kişi ve kurumlara da rehberlik etmesini, daha fazla çiftçiye ilham olmasını arzu ediyoruz.”