AA – Dünya ekonomisinin enflasyonla mücadelesi sürerken, yüksek enflasyon gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra artık gelişmiş ekonomilerin de sorunlarının ilk sırasında. Küresel tedarik zincirlerinde Kovid-19 kaynaklı sıkıntılar ve Rusya-Ukrayna savaşının zincirleme etkilerinin bir araya gelmesiyle enerji, emtia, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları arttı. Enerjiden gıdaya son dönemde hızlanan fiyat artışları, tüketicilerin yaşam maliyetini artırırken, büyük ekonomilerin çoğunda enflasyonun tarihi seviyelere çıkmasına neden oldu. Savaşın yanı başındaki Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon, enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle ağustosta yüzde 9,1’e çıkarak rekor kırdı.
Savaşa ilişkin endişeler, enerji ve gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskının sürmesine neden olurken, hükümetler yüksek enflasyondan etkilenen tüketici ve şirketlere destek için çeşitli tedbirleri hayata geçirmeye başladı.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların etkisiyle enflasyon 41 yılın zirvesini gördü. ABD yönetimi, özellikle benzin fiyatlarındaki artışın enflasyonun önemli bir bölümünü oluşturduğunu savunarak benzin fiyatlarını düşürmeye yönelik önlemlerle enflasyonla mücadeleye başladı.
ABD Başkanı Joe Biden, mart ayında ülkenin stratejik petrol rezervinden 6 ay içinde günde 1 milyon varil, toplamda ise 180 milyon varilin üzerinde petrolün piyasaya sürülmesine izin verdi. Biden, ağustos ayında ise enflasyonun düşürülmesine yönelik kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren yasayı imzaladı. ABD tarihinin en büyük “iklim paketi” olarak da görülen “Enflasyonu Düşürme Yasası” ile sera gazı emisyonunun azaltılması ve tüketicilerin yeşil enerjiye yönlendirilmesi, reçeteli ilaç maliyetlerinin düşürülmesi ve şirketler ile zenginler için vergi uygulamalarının sıkılaştırılması amaçlandı. Enflasyonu düşürmeye yardımcı olması beklenen yasa kapsamında, yeni vergi düzenlemeleri ve reçeteli ilaç fiyatlandırma reformuyla gelecek 10 yılda 739 milyar dolarlık gelir sağlanması ve 433 milyar dolarlık harcama yapılması öngörüldü.
Biden, öğrenci kredisi geri ödemelerini son kez 31 Aralık’a kadar erteleme kararı alırken, yıllık 125 bin doların altında geliri olan kişilerin borçlarında 20 bin dolara kadar af uygulayacaklarını duyurdu.
Avrupa’da hükümetler, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası artan enerji fiyatı gibi nedenlerle son yıllarda yükselen enflasyonla mücadele ediyor. Yüksek enflasyona karşı Avrupa Merkez Bankası (ECB) 11 yıl sonra ilk faiz artırımına giderken, Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler de enflasyonu yukarı baskılayan enerji fiyatlarına karşı özel tedbirler almaya başladı. Bu kapsamda, AB komisyonu, tüketicilerin artan yaşam maliyetleriyle mücadelesini desteklemek için enerji şirketlerinden 140 milyar avro toplayacak. AB Komisyonu’nun 15 Eylül’de açıkladığı acil durum planında düşük maliyetli elektrik üreticilerinin gelirlerinin sınırlandırılmasını, fosil yakıt firmalarından katkı alınmasını, elektrik talebinin düşürülmesini ve enerji şirketlerine likidite sağlanmasını içeriyordu. Buradan sağlanacak 140 milyar avro kaynakla halk ve işletmelere destek olunması öngörülüyor.
AB bünyesinde ülkeler de özel tedbirler almaya başlarken, Macaristan’da hükûmet, 17 Eylül’de tüketicileri artan fiyatlardan korumak için akaryakıt ve temel gıda ürünlerine yönelik 15 Kasım 2021’de yürürlüğe giren tavan fiyat uygulamasının süresini yıl sonuna kadar uzattı. Yakacak odun temin edilmesi için ağaç kesme düzenlemeleri gevşetildi.
Fransa’da elektrik fiyat artışı yıl sonuna kadar yüzde 4’le sınırlandırılırken, 2023’te elektrik ve gaz fiyatlarındaki artış yüzde 15’de çıkarıldı. Fransa Ulusal Meclisi, geçen ay, emeklilik maaşlarını ve sosyal yardımları artırmayı ve kira artışlarını askıya almayı amaçlayan 20 milyar avroluk yasa tasarısını kabul etti.
İtalya hükümeti, 16 Eylül’de yükselen enerji fiyatlarının şirketler üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlayan 14 milyar avroluk yeni paketi onayladı.
Savaş öncesi Rusya ile çok yakın enerji bağları bulunan ve enerjide Rus kaynaklarına bağımlı Almanya’da hükümet, gıda ve akaryakıt alanındaki rekor fiyatlar enflasyon karşısında gelirleri eriyen hane halklarını zor durumda bırakmasından ardından tedbirleri artırıyor.
Alman hükümeti, bu yıl artan enerji fiyatları karşısında vatandaşlarına yardımcı olmak için 30 milyar avroluk iki yardım paketinin ardından 65 milyar avroluk bir paket daha hazırladı. Artan enerji fiyatlarının vatandaşlara yansımasını azaltmak için vergi mükellefi her çalışana bir defaya mahsus 300 avro ödeme yapma kararı alındı. Hükümet, Avrupa’yı saran enerji krizi sürecinde Finlandiya kamu şirketi Fortum’un çoğunluk hissesine sahip olduğu Uniper’in kamulaştırılmasını da değerlendirmeye aldı.
Yeni hükümete sahip İngiltere ise 1 Ekim’den itibaren hane halkının enerji faturalarının toplamının yıllık en fazla 2 bin 500 sterlin olacak şekilde iki yıl boyunca sabit tutacak. İngiltere’de uzmanlar, hükümeti hane halkının enerji faturalarına yapacağı desteği finanse edebilmek için yaklaşık 100 milyar sterlin seviyesinde borçlanmaya gitmeyi planladığını belirtiyor.
Portekiz’de hükümet, enerji krizine ve yüksek enflasyona karşı şirketlere yardım için 1 milyar 400 milyon avroluk yardım paketi hazırlarken, ülkede elektrik te KDV oranları düşürüldü.
İspanya’da doğal gazda KDV’nin ekim ayından itibaren yüzde 21’den yüzde 5’e düşürülmesine karar verildi. Elektrik üretiminde kullanılan doğal gaza tavan fiyat getirildi.
Asya’da da artan enerji fiyatlarına karşı hükümetler önlem almaya başladı. Hindistan’da yerel hükümetler yaklaşık 13 milyar dolarlık yardım paketleri açıkladı. Ayrıca, hükümet ülkede üretilen enerji ürünleri için farklı fiyatlandırılmasına yönelik çalışmalar başlattı.
Japonya’da saatlik asgari ücretin düşük gelirli haneler için artırılması için çalışmalar devam ederken, hükümetin gelecek ay enerji faturaları için 100 milyar dolar üzerinde bir yardım paketi sunması bekleniyor.
Endonezya’da hükümet gıda enflasyonunu yüzde 5’in altında tutmak için çalışmalar yaparken, yakıt sübvansiyonlarına ve sosyal yardım harcamalarına ek kaynak ayırdı.
Petrol fiyatlarının yükselmesinden fayda sağlayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ise düşük gelirli vatandaşlarını artan yaşam maliyetlerine karşı korumak için kamu harcamalarını artırma kararı aldı.