Söke Un, yapılması planlanan unlu mamüller üretim tesisiyle Türkiye’nin bu alandaki önemli tesislerinden birine sahip olmayı planlıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Söke Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Söke Un’u halka arz etmeyi planladıklarını belirtti.
Söke Un, 2015 yılından beri İngiliz menşeli özel sermaye fonu Mediterra Capital Partners tarafından yönetiliyordu. Tamamen iç pazara yönelik üretim yapan Söke Un, 11 Ocak 2022 tarihinde Ulusoy Un tarafından satın alınmıştı. Aydın Söke ve Ankara Sincan’daki 2 fabrikasıyla günde 1400 ton üretim kapasitesi bulunan Söke Un’un yeni hedefleri hakkında bilgi paylaşan Söke Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Bir aile şirketi olarak kurulup, Aralık 2014 tarihinde halka arz olan Ulusoy Un için Söke Un’un satın alınması yeni bir dönemi de başlattı. Her iki şirket de Türkiye’nin ilk ve ikinci 500 büyük sanayi şirketi arasında bulunuyor. Söke Un, Mediterra Capital Partners’a geçtiğinden beri takibimizde olan bir şirketti. İki aile şirketinin artık birlikte yürüyor olması kendi alanlarındaki gücü pekiştirecektir. Söke Un, perakende pazarının en önemli oyuncularından biri. Türkiye’nin tüketici nezdinde en çok bilinen markası Söke Un’un, unlu mamuller sektöründe de Türkiye’nin en bilinen markası olmasını istiyoruz. Bunun için de 2023 yılında hayata geçirmeyi hedeflediğimiz unlu mamuller üretim tesisinin, Türkiye’nin bu alandaki büyük tesislerinden biri olmasını hedefliyoruz. Üreteceğimiz ilk ürün grubunun kurabiye ve unlu atıştırmalıklar olmasını planlıyoruz. Bunun için de demo tesisimizi tamamlayıp ürün pişirme denemelerine başladık,” dedi.
Aynı zamanda Söke Un’u halka arz etmeyi planladıklarını belirten Ulusoy, Söke Un’un enerji ihtiyacı için 2023 yılında yenilebilir enerji yatırımlarında bulunacaklarını sözlerine ekledi. Pandemiyle birlikte tarımın önem kazandığına dikkat çeken Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Tarıma yapılacak yatırımların ne kadar önemli olduğunu pandemi dönemiyle gördük. Bu anlamda önümüzde bir fırsat var ve bunu değerlendirmek gerekiyor. Türkiye’de buğdayın fiyatı, geçtiğimiz seneye göre 3 kat yükseldi. Bu da çiftçimizin lehine ve artan buğday üretiminden de bunu görebiliyoruz. Ama burada buğday fiyatı tek parametre olmamalı. Aynı zamanda verim artışını da sağlayabilmeliyiz. Türkiye, dünya un ihracatında lider ve diğer unlu mamuller kısmında da dünyanın önemli ihracatçı ülkeleri arasında yer alıyor. Tarıma yapacağımız yatırımların, ihracat gelirlerinin artmasına, ülke ekonomisinin gelişmesine ve cari açığın daralmasına vereceği katkıyı gözden kaçırmamamız gerekiyor,” açıklamalarında bulundu.