İklim değişikliği ve çevre sorunları, otomotivden gıdaya kadar dünyanın dört bir yanındaki markaların sürdürülebilirlik adına çözüm aradığı bir konu hale geldi. Öyle ki toplumda yalnızca bir odak noktası olmakla kalmayıp aynı zamanda tüketicilerin satın alma davranışlarını da önemli ölçüde etkiliyor. Sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda tüketicilerin markalardan şeffaf ve ölçülebilir adımlar beklediğini aktaran Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, özgünlükle ve gezegenimiz adına ortak fayda misyonuyla yaratılan ambalajların da markalara tüketicinin sadakatini kazandıracağını vurguluyor.
Global ölçekte mücadele edilen çevre ve iklim krizi, tüketicilerin çevreye duyarlı hale gelmesine neden oluyor. Yapılan araştırmalar, tüketicilerin gıda ambalajlarında sürdürülebilirliğe giderek daha fazla önem verdiğini ve satın alma alışkanlıklarının da bu doğrultuda şekillendiğini gösteriyor. Tüketicilerin büyük çoğunluğu sürdürülebilir şekilde paketlenmiş ürünler için daha fazla ödemeye de istekli. Bu durum markalar için özellikle tedarik ve üretim süreçleri boyunca ürün ve hizmetlerini daha çevreci bir tarafa yönlendirme ihtiyacı doğuruyor.
Sürdürülebilirlik, yeni bir kavram olmamakla birlikte son yıllarda daha fazla önem kazanıyor. Özellikle artan doğal afetlerle birlikte iklim krizi ve çevreye verilen zarar iyice gözle görülmeye başlarken tüketicilerin birçoğu daha bilinçli ve çevreye duyarlı hale geliyor. Pazar rekabetini sosyal ve çevresel sorumluluk ile birleştirmek isteyen markalar ise tüketicileriyle ortak bir faydada buluşmaya çalışıyor. Ürün ambalajlarında sürdürülebilirlik için ambalaj tasarımında dikkate alınacak iki aşama olduğunu aktaran Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Ambalajlarda döngüsel bir ekonomiye doğru hızlıca geçmek mümkün olmayabilir. Plastik tamamen ortadan kaldırılamayabilir ancak azaltılabilir ve negatifleri tasarlanabilir. Markalar ambalaj tasarımlarında malzeme konusunda plastik gibi çevreye zararlı etkileri kanıtlanmış seçenekler yerine geri dönüştürülebilir ve daha uzun ömürlü seçeneklere yönelebilir. Bu malzemeler özelliklerine göre yeniden kullanılabilir, parçalanabilir ya da geri dönüştürülebilir şekilde planlanırsa da süreç, çevre odaklı ilerlemiş olacak ve bu sayede döngüsel ekonomiyi destekleyebilmek mümkün hale gelecekti,” ifadelerini kullandı.