Pandemi dönemi önlemlerinin kısmen de olsa gevşetilmesiyle birlikte hizmete yönelik tüm sektörlerde olduğu gibi fuarcılık sektöründeki canlılık da üst seviyeye ulaştı. Almanya merkezli dünyanın en büyük fuar düzenleyicilerinden biri olan Deutsche Messe‘nin Türkiye oluşumu Hannover Fairs’in, Türkiye Genel Müdürü Annika Klar, pandemi ilanından sonra bütün sektörler gibi fuarcılık sektörünün de koşullardan etkilendiğini belirterek, “Sektör fiziki fuarların iptal edilmesiyle yeni arayışlar içine girdi ve ilk etapta dijital fuarcılığa doğru bir yönelim oldu. Bununla birlikte; son dönemde iş yapış şekillerinin ve ticaret anlayışının değiştiğini de görüyoruz. Bu değişim özellikle Türkiye gibi ülkelerde fuarcılık sektörünün önünü açtı ve bir cazibe merkezi olma yolunda ivme kazandırdı. Tüm gözlemlerimiz ve gelişmeler ışığında çok rahatlıkla söyleyebilirim ki Türkiye fuarcılık sektörünün parlayan yıldızıdır,” açıklamalarında bulundu.
Fuarcılık sektörü ve Hannover Fairs Turkey ile ilgili olarak gelişmeleri düzenlenen bir toplantıda aktaran Klar, salgın döneminde fiziki fuar döneminin sona ereceğine dair spekülasyonlar yapıldığını da kaydederek,“Fuarların eski önemini yitirdiği yönündeki söylemleri hala hafızalarımızda. Ticaret yeni bir yola girdi, bu doğru. Ancak fuarlar asla önemini yitirmedi. Çünkü iş insanları fuarlara katılarak ürünlere dokunmak, en yetkili ağızdan bilgi almak, ürünü ve hizmetin ayrıntılarını öğrenmek istiyorlar,” dedi.
“Yabancılar Türkiye’yi tercih ediyor”
Türkiye’nin coğrafi açıdan mükemmel bir konumda olduğunu ve bunun büyük ulaşım ve lojistik hizmetler başta olmak üzere avantajlar sağladığını söyleyen Klar sözlerine şöyle devam etti;
“Türkiye Avrasya coğrafyasının tam ortasında, yani batının en doğusunda, doğunun en batısında yer alıyor. Ve her açıdan ideal bir ülke olarak öne çıkıyor. Genç nüfusu, yetişmiş kalifiye insan gücü, girişimci ruha sahip insanlarıyla Türkiye, sanayileşme yolunda attığı adımlarla da kendini gösterdi. Hannover Fairs Turkey olarak gördük ki imalata dayalı tüm sektörlerin dikkati Türkiye üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu da özellikle fuar tercihlerine yansıdı. En son düzenlenen 6 büyük fuarımız toplam 134 bin metrekare iken aynı fuarlar için gelen yoğun taleple birlikte bunu en az yüzde 25’lik bir artışla 167 bin metrekarelere çıkartmak hedefimiz var. Bu nedenle fuar takvimimizi sıkılaştırdık ve dünya ekonomisinin lokomotifi olan ülkelerden gelen yoğun talebe karşılık vermek için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Aynı zamanda Deutsche Messe tarafından, Almanya’da dört ya da beş, Amerika Birleşik Devletleri’nde iki, Meksika’da dört fuar düzenlenirken Türkiye’de altı fuar düzenlenmesi bu ilginin en somut göstergesidir.”
“Çin’in tahtına aday ülke Türkiye’dir”
Annika Klar açıklamalarının devamında imalat ve endüstri sektöründe Türkiye’nin en ciddi rakiplerinden birinin Çin olduğunu da söyleyerek, “Çin’in tahtına en yakın aday Türkiye. Çin’de üretim maliyetlerinin artmasının yanı sıra lojistik anlamda da problemler yaşanıyor. Böylelikle son dönemde finansal stabilizasyon yönünde atılan adımlarla birlikte yatırım ve üretim için Türkiye, elverişli bir profil çiziyor ve ideal ülke olarak öne çıkıyor. Yabancı yatırımcılar da dikkatlerini Türkiye’ye yoğunlaştırıyorlar. Bu durum Türk fuarcılık sektörünün önemli bir odak noktası haline gelmesinin önünü açıyor,” şeklinde konuştu.
Klar ayrıca, dijital fuarların geleceği ile ilgili öngörüde de bulunarak, “Fiziksel fuarlar kesinlikle yok olmayacak ama fuarlar hibrite dönüşecektir. Hibrit fuarlar, çeşitli nedenlerden dolayı katılım sağlayamayan firmalar ve ziyaretçiler için önemli bir boşluğu dolduracaktır. Bir diğer konu ise; konferansların dijital olarak da sunulması ve bilgiye online mecralardan ulaşılması sağlanacaktır,” dedi.