Tarıma ilgi her geçen gün artıyor. Birçok insan büyükşehirlerden kırsala göç edip tarım hayalini kurmak isterken büyük bir kısmı ise nereden, nasıl başlayacağını, ne üreteceğini bilmiyor. Kızılderililerin şifalı meyvesi aronya ise tarıma yönelmek isteyen yeni yatırımcıların gözdesi oldu. Ancak tarım yatırımı yaparken mağdur olmamak için yol haritanızı iyi belirlemeniz gerekiyor.
Mucize meyve aronya
Sağlığa etkileri nedeniyle ‘süper meyve’ olarak adlandırılan şifalı ‘aronya’ bitkisi hakkında bilgi veren Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu ,“Görünüşüyle orman meyvelerine benzeyen aronya, bağışıklığı artırıyor, enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Kansere karşı önleyici etkisiyle biliniyor. C Vitamini ve antioksidan kaynağı olan meyvenin ana vatanı ise Kuzey Amerika. Ayrıca bu bitki, Kızılderililer tarafından soğuk algınlığı tedavisinde kullanılmış. Sağlığa olumlu etkileri nedeniyle de süper meyve olarak biliniyor,” dedi.
Tarım sektöründe yatırım yapmak isteyenlerin sayısı artıyor
Aronyanın dünyada ve Türkiye’de büyük ilgi gördüğünü aktaran Kalafatoğlu açıklamasında, “Bununla paralel olarak meyve yetiştiriciliği yapmak isteyenler de var. Özellikle son dönemde tarım sektöründe yatırım yapmak isteyenlerin sayısı arttı. Ancak nereden, nasıl başlayacakları konusunda tedirginlik yaşayabiliyorlar. Hangi ürünü yetiştirsem sorusu ise en önemli soru işareti. Bu noktada aronya yetiştiriciliği son dönemin favorisi. Biz de aronya yetiştiriciliği yapmak isteyenlere A’dan Z’ye her konuda danışmanlık sağlıyoruz. Anahtar teslim şekilde proje veriyoruz. İyi bir aronya yetiştiricisi olmalarını sağlıyoruz,” ifadelerine yer verdi.
Meyve bahçesinin detaylarını da paylaşan Kalafatoğlu, “İşe toprak analiziyle başlıyoruz. Toprak analizi uygun olan kişilere daha sonrasında bir fizibilite raporu hazırlıyoruz. Bu rapor içerisinde yatırımcı tüm detayları görebiliyor. Bu detaylar içerisinde tamamen toprak hazırlığıyla başlayan ve devam eden süreçteki fidanların temini, organize edilmesi, tamamen ithalat ve gümrük işlemlerinin tarafımızdan gerçekleştirilmesi bahçe hazırlığı, damla sulaması, dikimi ve uygulanacak bilgilerin yatırımcıya verilmesi ve bunların takip edilmesi tarafımızdan gerçekleşiyor. Daha sonra toprakla buluşan fidanlar Avrupa Birliği Fidan Pasaportu’na ve Uluslararası Organik Sertifika’ya sahip fidanlar Türkiye’deki hayatına başlamış oluyorlar. İhracata yönelik takip edilecek süreç içerisinde ilk bir yıl çok önemli. Burada eğitim ve kontrol hizmetleri ve bakım kılavuzu, uygulama esasları yatırımcıya aktarılarak yetiştiricinin doğru uygulama yapması konusunda konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yine Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sağlamış olduğu kredilerden faydalanabilmeleri için de destek oluyoruz,” dedi.