Yazar: Juan Carlos
Küresel bal piyasası henüz Covid-19’un etkilerini tam olarak atlatamamışken, iyileşme belirtileri ile artan küresel talep 2027 yılına kadar piyasa hacminin 11.6 milyar $’a ulaşacağını gösteriyor. Bal üretim ve ihracatında potansiyeli olan ülkelerden Ukrayna, Türkiye, Meksika ve Yeni Zelanda’dan yapılan yüksek miktarda bal ihracatı, bala olan talebin arttığını doğruluyor.
Dünya çapında doğal bala olan talep artışı
Başta Avrupa, ABD ve Japonya olmak üzere doğal bala olan talep, son yıllarda artan bir eğilim gösteriyor. Organik ürünlerin sağladığı yüksek kâr oranları ve bu ürünlere olan talep, doğal tatlandırıcı sektörünün de büyümesinin temel etkeni. Geleneksel şeker kullanımı yerine, sunduğu sağlık avantajları nedeniyle bal bu anlamda öncelikli tercih. Küresel bal piyasası 2019 yılında 7.19 milyar $’ken, 2020 yılında düzenli bir ivme ile %9 artış gösteriyor. 2020’de 7.84 milyar $ hacme ulaşan sektörün 2027’de 11.16 milyar $ büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu süre zarfında büyüme beklentisi %5.2.
Covid-19 ve artan bal tüketimi
Virüsün tüm piyasalardaki yıkıcı etkilerine rağmen küresel bazda bala olan talep şaşırtıcı derecede yüksek seyretmeye devam ediyor. Bunda temel etken, koronavirüs bazlı grip ve öksürük ile mevsimsel nezlenin tedavisinde balın iyileştirici gücüne olan inanç.
Ayrıca, pandemi süreci ortadan kalksa bile, bağışıklık sistemini güçlendiren ürünlere olan talebin güçlü kalmaya devam edeceği, dolayısıyla sektörün gelişiminin de aynı şekilde gücünü korumaya devam edeceği öngörülüyor.
Bal; anti-bakteriyel, anti-viral ve anti-mantar özellikler taşıması nedeniyle, özellikle akut öksürük ve boğaz enfeksiyonları tedavisinde tıp dünyasında kabul görüyor.
Koronavirüsün direk etkisi olarak, kısaca, bal ve bal türevi ürünlerin tüketimi, özellikle gelişmiş ülke piyasalarında artmaya devam ediyor. Birçok insan, arı ürünleri tüketiminin bağışıklık sisteminin direncini artırdığına inanıyor; bu durum doğal olarak bal satışlarının neden zirve yaptığını da ortaya koyuyor.
Bal tedarikçilerinden yerinde tahminler
2019 yılı bal ihracatında %11.9 ile Çin başı çekerken, yıllık en büyük büyümeyi gösteren Yeni Zelanda %11.6 ile 2017’deki 269 milyon $ rekora ulaşıyor. Yeni Zelanda‘nın ardından sırasıyla %7.4 pay ile Arjantin ve %6.4 ile Almanya geliyor. Büyük ölçekli bal tedarikçilerinden alınan raporlara göre 2019’da piyasa paylaşımı, yıl içinde bal ihracatında büyük çaplı artışlar gerçekleştiği için 2020 yılında sıralamanın değiştiği yönünde. 2020 yılında bal ihracatında büyük artış gösteren Yeni Zelanda, Ukrayna, Meksika ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda da bu trendi artırarak devam ettireceği değerlendiriliyor.
Yeni Zelanda
Küresel olarak yıkıcı etkileri görülen Covid-19’dan önce bile Yeni Zelanda, özellikle Çin, ABD, İngiltere ve Avusturalya’dan gelen yoğun talep ile bal ihracatında hızlı bir sıçrama yapıyor.
2020 yılında doğal ürünlere olan talep, Yeni Zelanda bal ihracatının itici gücü konumunda. Yeni Zelanda Ziraat Bakanlığı yetkilileri, Covid-19 döneminde doğal ürünlere olan artan talebin, bal üretimi ve ihracatında da rekor seviyelere ulaşılmasının temel etkeni olduğunu vurguluyorlar. Ülke, mayıs sonuna kadar 413 milyon NZD (Yeni Zelanda Doları) değerinde bal ihracatı gerçekleştiriyor. Bu rakam on yıl önceki ihracat değerinin dört katına tekabül ediyor. Mayıs 2020’de bal ihracatı, 2019 Mayıs ile karşılaştırıldığında %53, yani 17 milyon NZD artışla, 49 milyon NZD hacmine ulaşıyor.
Ukrayna
Ukrayna Gıda ve Ziraat Kuruluşu (FAO) tarafından yapılan açıklamaya göre, Ukrayna 2020 yılında 138.9 milyon $ karşılığında 81 bin ton bal ihracı ile inanılması güç bir rekor kırıyor. Bir önceki en yüksek bal ihracat rakamı ise 133.8 milyon $ karşılığı 67.800 ton olarak 2017 yılında gerçekleşiyor. 2020 yılında Ukrayna bal ihracatı bir önceki yıla kıyasla %45.1 artışla neredeyse ikiye katlanarak 55.7 bin tondan 80.8 bin tona, ciro olaraksa %27.2 artışla 101 milyon $’dan 139 milyon $’a yükseliyor.
Ukrayna’nın bal ihracatında en göze batan nokta, İngiltere’ye olan ihracatın 19 kat artması. İngiltere ile olan Serbest Bölge Uygulamaları, Ukrayna bal üreticileri için büyük imkanlar sunuyor. Anlaşma uyarınca, Ukrayna, İngiltere’ye gümrük muafiyetleri kapsamında yılda 1000 ton bal ihraç etme şansına sahip. Tüm bu avantajların sağladığı imkanlar Ukrayna’nın, İngiltere’ye yaptığı bal ihracatının 2015-2019 yılları arasında 19 kat artmasını mümkün kılıyor.
Meksika
Meksika Tarım Bakanlığı (SADER) tarafından yapılan bir açıklamada, Ocak-Kasım 2020 döneminde yapılan bal ihracatının, 2019’un aynı dönemi ile kıyaslandığında %3.3 artış göstererek 26.8 bin tona ulaştığı belirtiliyor. 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde Meksika bal üretimi 47.7 bin ton olarak kayda geçiyor. Son iki yılda yıllık bazda %31 artış gerçekleşiyor. Artan üretim doğal olarak üreticileri dış pazarlara yönlendiriyor.
Bakanlığın Zirai Ürünler ve Balıkçılık Birimi (SIAP) tarafından yapılan açıklamasında, 2020 yılının 11 aylık bal ihracat rakamının 65.4 milyon $ olarak gerçekleştiği belirtiliyor. Ayrıca, ana düzenleyici kurum olan SENASICA, Bal Üretici Birliği ile yaptığı anlaşmayla, ihraç edilecek bal için sertifikalaşma öngörüyor. Bu sertifikasyonla Meksika bal üreticilerinin, kaliteli bal talep eden küresel piyasalarda daha etkin bir pozisyon alabileceği belirtiliyor.
Türkiye
Türkiye, 2020 yılında 110 bin ton bal üreterek, kovan ve üretim miktarında belirgin bir artış kaydediyor. 2010 yılında 5.6 milyon olan kovan sayısı bu yıl itibarıyla 8 milyona, üretim ise 81 bin tondan 110 bin tona ulaşıyor. Henüz bal ihracatında etkin anlamda küresel bir oyuncu olmasa da artan rakamlar Türkiye için kayda değer durumda.
Doğu Karadeniz İhracatçı Birlikleri (EBSEA) tarafından 2021 yılı başlarında yapılan açıklamada, 399 ton bal ihracıyla bölge bal ihracat rakamının 2020 için 1.286 milyon $ olduğu belirtiliyor.
2019 yılında bölgeden beş ülkeye bal ihraç edilirken, 2020’de bu sayının virüse rağmen 11’e çıktığı, bunda da pazar çeşitlendirme stratejisinin etkili olduğu belirtiliyor.