TOMRA Food, taze patates işleyicilerinin COVID-19 salgını nedeniyle yoğunlaşan operasyonel zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olmak için bir e-Kitap yayınladı. Şirketin web sitesinden ücretsiz olarak indirilebilen 19 sayfalık yayın, sadece şu anda değil, piyasa koşulları değiştiğinde, aynı zamanda pandemi geçtikten çok sonra da yardımcı olacak bilgi ve tavsiyeler sunuyor.
e-Kitap, patates endüstrisinde COVID-19 ile oluşan hasarın aslında eşit olmadığını vurgulayarak başlıyor. Birçok patates yetiştiricisi ve işleyicisi, gıda tedarikçilerinde oluşan talep kaybı nedeniyle zor durumda kalırken bazı yetiştiriciler ve paketleyiciler (paketli veya fileli), evde pişirme sıklığının artmasıyla taze paket patateslerin perakende satışları arttığı için gelişiyor. E-Kitap, zincir süpermarketlerde patates satışlarının maddi değerinin nasıl % 67 oranında arttığını açıklıyor.
Tüketicilerin taze patatesleri yeniden keşfettiklerine değinen e-Kitap, bu yeni artan talebin sürüp sürmeyeceğini sorguluyor. Anketler, tüketicilerin çoğunluğunun pandemiden sonra daha fazla evde yemek yapmaya devam etmeyi düşündüklerini ve Y kuşağının % 63’ünün keyif aldıkları pratik yiyecekleri tükettiklerini gösteriyor. Bilinen şu ki taze patateslerin küresel tüketimi artıyor: pirincin geleneksel olarak tercih edildiği gelişmekte olan doğu ülkelerinde orta sınıf gelir seviyesindeki insan sayısındaki artış, batı beslenme alışkanlıklarının da etkisiyle daha çeşitli tatlar aranmasına neden oluyor.
Üretimi artırarak talebe ayak uydurmak, birçok paketleme fabrikasının salgın sırasında karşılaştığı en büyük zorluk oldu. Bu anlaşılabilir olsa da, e-Kitap da olumsuz bazı durumlar üzerinde duruluyor: büyük patates perakendecileri, düzenli tedarikçilerinin daha fazla hacimle başa çıkamayacağını fark ettiklerinde, başka bir arayış içine giriyor ve yönlendirilen işin geri gelmesi de pek mümkün olmuyor. Taleple ilgili bir başka zorluk ise her ne kadar yeni iş geliştirme fırsatlarından yararlanma avantajı olsa da bazı paketleme fabrikalarının, işletim sistemleri, hat teknolojileri veya çalışan iş gücü eksikleri nedenleriyle bu fırsatları değerlendirememeleri oluyor.
Öte yandan yıllardır paketleme tesislerinde deneyim kazanmış iş gücünün bulunması ve iş başında kalması konusundaki zorluklar da pandemi döneminde yoğunlaştı. Artık daha az insan, bu tür işleri yapmaya istekli oluyor. Gelişmiş ülkelerdeki işçilerin çoğu düzenli istihdam güvenliğini, mevsimsel sözleşmelere tercih ederken, gelişmekte olan ülkelerdeki işçiler, giderek daha cazip hale gelen çalışma alanlarından birini seçiyor. Sonuç olarak birçok paketleme işletmesi, geçici yabancı işçilere güvenmek durumunda kalsa da pandemiye bağlı seyahat kısıtlamaları nedeniyle birçok yerde işçi havuzu da olumsuz etkilenmiş bulunuyor.
İş gücü ile ilgili bir başka zorluk, çok sayıda Amerikan ve Avrupa gıda işleme tesisinde COVID-19’a yakalanma korkusunun yaşanması. Bu, düşük kaliteli patatesleri ayıklamak için manuel yöntemlere dayanan ve genellikle birbirine yakın çalışan işçilere sahip paket hatları için sakıncalı bir durum oldu.
Pandemi ile gündeme gelen bir diğer konu ise operasyonel esnekliğe duyulan ihtiyaç oldu. Taze patateslerin artan popülaritesi, alışveriş yapan tüketicileri özel tekliflerle cezbetmek için süpermarketler arasındaki rekabeti arttırdı. Bu da paketleme tesislerinin, hattı kısa sürede bir patates tipi veya ürün spesifikasyonundan diğerine değiştirme yeteneğine sahip olması gerektiği anlamına geliyor.
e-Kitap ayrıca, karlılığı ve gelişmiş verimliliği belirlemede arz ve talep kadar etkili olabilecek tutarlı ürün kalitesi için uzun zamandır devam eden ihtiyaçlara da değiniyor. % 60-80’lik ambalajlama oranları, paketleyicilerin gelen ürünlerin % 20-40’ını kaybettiğini gösteriyor. Bu rakamlar, ürün geri kazanımının değerini vurguluyor. e-Kitap, birinci sınıf patatesler premium fiyatlı olduğundan nasıl paketleneceğinin örneğini veriyor ancak kârlılık, hattan ayrılan daha düşük kaliteli patateslerin 2.sınıf ürün olarak satılarak geri kazanılmasına bağlı olabiliyor.
TOMRA Food’un yeni e-Kitabı, tüm bu zorlukların optik ayıklama teknolojileriyle nasıl çözülebileceğini açıklıyor. Birincil fayda olarak ayıklama makineleri, paketleme hattından yabancı maddeleri ve kusurlu patatesleri ayıklayarak gıda güvenliğini ve tutarlı ürün kalitesini garanti ediyor. Ancak bundan daha fazlası ayıklayıcılar, iş gücüne olan bağımlılığı da azaltıyor; bir ürün grubundan diğerine seri bir şekilde geçmeyi mümkün kılma; hat akışı sorunlarını belirleyerek verimi artırmak; israf edilmemesi gereken ürünü geri kazanarak verimi en üst düzeye çıkarmak; ve ürünün gerekli spesifikasyonları karşıladığından emin olmak için her patatesleri hassas bir şekilde sınıflandırmak gibi bir çok avantajı bir arada sunuyor.
‘Taze Patates Paketleyicileri ve COVID-19 Mücadeleleri’ konulu e-Kitap’ı buradan indirebilirsiniz.